ERKEK ADAMIN ERKEK OĞLU MU OLUR?
Hamile olduğunuzu öğrendikten sonra haftalara bölünmüş hayatınızda her hafta ayrı bir heyecan ve merak dönemi başlıyor. Kesenin görüldüğü hafta, kesenin içinde embriyonun göründüğü hafta, kalp atışlarının duyulduğu hafta, ense kalınlığının ölçüldüğü hafta derken yaklaşık 13. haftadan itibaren bir cinsiyet maratonu başlıyor. Buna maraton diyorum çünkü bazı anne-baba adayları daha çabuk öğrense de çoğunlukla bu bir sürece yayılıyor. Netleşmesi nadiren de olsa doğuma kadar sürebiliyor.
Bu süreç bazı çiftler için sadece heyecan ve meraktan ibaret bir süreç olsa da bazen işler biraz değişebiliyor. Bebeğinizin cinsiyetinin netleşmediği bu süreç zaman zaman bu konudaki “Sağlıklı olsun da cinsiyet önemli değil” cümlelerinin arkasına saklanmış beklentileri açığa çıkartıp, eşinizle aranızda kızgınlık ve kırgınlıklara yol açabiliyor. Oysaki bu durumu eşinizi daha iyi tanımak, karşılıklı çocuk sahibi olmakla ilgili kaygılarınızı paylaşmak ve anlamak için fırsata dönüştürmek sizin elinizde.
Öncelikle eşinizin cinsiyet konusunda bir hayal kırıklığı yaşadığını fark ettiğinizde bunu yok sayıp geçiştirmek ya da olumsuz bir tepki göstermek yerine bunu kabul edin. Böylece eşinize suçluluk hissetmemesi ve kendi duygusunu kabul etmesi noktasında yardımcı olmuş olacaksınız. Sağlık tabi ki cinsiyetten daha önemli ama birinin çocuğunun cinsiyetiyle ilgili hayal kurması, onun çocuğunun sağlıksız olması pahasına bu hayalleri kurduğu anlamına gelmiyor değil mi? Ya da bir baba adayının erkek çocuk hayali kurması, kız çocuğu olursa onu istemeyeceği, sevmeyeceğini göstermez değil mi? Burada önemli olan eşinizin hangi düşünceler ya da inançlarla bu hayal kırıklığını yaşadığıdır.
Bir insanın bu hayattaki bütün durumları deneyimleyebilmesi mümkün değil, bu yüzden hepimiz bir durumu anlamaya çalışırken öncelikle kendi deneyimlerimizden yola çıkıyor, onu referans alarak, benzerlikler kurarak anlamaya çalışıyoruz. Bu yüzden eşinizi anlamaya çalışırken onun kendi deneyimlerini, kendi aile ilişkilerini gözden geçirmekte fayda var. Onun ailesinde baba-kız ya da anne-oğul ilişkileri nasıl? Kendi annesi veya babasıyla ilişkisi nasıl? Ailesinde ya da büyüdüğü ortamda kız ve erkek çocukları ile ilgili baskın söylemler var mı? Örneğin eşiniz anne-kız, baba-oğul ilişkilerinin baskın olduğu bir ailede büyümüşse hemcinsi olmayan bir çocukla nasıl ilişki kurulacağı ile ilgili kaygılar taşıyor olabilir. Ya da eşiniz “Erkek adamın erkek oğlu olur” söylemlerinin ağır bastığı bir kültürde büyümüşse erkek çocuk sahibi olmanın bir kıdem göstergesi olduğunu düşünüyor olabilir. Bunları biraz incelediğinizde onu anlamanızın ne kadar kolaylaştığına siz bile şaşıracaksınız. Evet, bir anda eşinizin bu düşüncelerinin değişmesini bekleyemeyiz belki ama bunları birlikte konuşarak, birbirinize farklı bakış açıları kazandırabilirsiniz. Sonuçta cinsiyeti ne olursa olsun sağlıklı iletişim kuran bir çiftin çocuğu sağlıklı iletişim kuran bir birey olacaktır!